KÜLTÜR MANTARI - ÖZLEM TOPALOĞLU

Sürünceme

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 04.07.2014

Surunceme

Düşünceler demir bir parmaklık gibi etrafınızda dolanmaya başladığında, bir kısır döngünün içine girdiğinizi fark eder, fakat oradan çıkamazsınız.

Sağınızda A planı, solunuzda B planı vardır; bu kadar planın içerisinde olmak size bıkkınlık verir ama içinden çıkmanıza hiçbir faydası olmaz. Bu daralmayı yaşamak zorundasınızdır. Bir tanesi de gün yüzüne çıkmaz… Adı belirsizlik olur ve bu belirsizlik dediğimiz şey dünyanın en kötü şeyidir belki de. Neden mi? Kılınızı bile kımıldatmanıza imkan vermez çünkü çoğu zaman. Beklemekten başka çare yoktur. Bazen, gördüğümüzde bize nefes aldırabileceğini düşündüğümüz rüyalara sığınmaktır tek kurtuluş. Onu da umduğunuz gibi göremediyseniz o gece boşuna geçmiş gibi gelir. Geceler, gündüzlerden daha çok beklenti içermeye başlar. Zincirleme bir kaza, bir çukura düşüş, belki de bir bataklıktan paçaları sıyıramamaktır yaşanan bu hisler. Hayallere bile dalamayacak kadar yorulur zihin, bir kelime bir ağızdan yüksek sesle ve net çıksın diye beklenir. Olumlu, olumsuz olması önemli değildir. Sadece kişiyi yönlendirebilecek kesinlikte olması önemlidir. Hayal kırıklığı bile o kadar sarsmaz insanı… Aslında bu durumun diğer bir adı da sanırım “cevapsızlık.” Meraklı bir halde yaşadığımızı, bu merakları gidermek için sürekli başkaları da dahil olmak üzere kendimize de sorular sorduğumuzu ve bunu her zaman yaptığımızı düşünürsek cevapsızlık insanı ruhsal olarak mahvedecek olan en kötü şey değil midir?

Bu durumun başka bir boyutu ise o daha önceden çokça yaşayıp uzun bir süreçte zor atlattığımız hissiyatı bugün de eskisi gibi beklemekten vazgeçememek. “Belki bu kez olur, belki bu eskisi gibi olmaz ve bir sonuç alırım…” gibi düşünceler, ümitler yakamızı hiçbir zaman bırakmayacaktır maalesef. Peki, netlik kazandıramadığımız bu durumlar hep sürüncemede mi kalacaktır? Biz başka bir şeye odaklandığımızda, o sürüncemede kalan şey her ne ise, derin bir boşlukta mı varlığını sürdürmeye devam edecektir? (Hele ki benim gibi belirsizlikleri netleştirmek için çaba sarf etme gereği duymuyorsanız ve her şeyi akışına bırakıyorsanız.)

Aslında çokça düşünüyorum böyle durumların üstüne gitmeli miyim? Belki üstüne gitmediğimden bu hale geliyordur diye. Sonra vazgeçiyorum. Çünkü olması gereken er ya da geç oluyor, yaşanması gereken yaşanıyor, her yaşadığınız şey size birçok şey katıyor, sürüncemede kalan boşluğa attığınız belirsizlikler de üzerine gitseniz dahi bir sonuca ulaşmaması gerekiyorsa ulaşmıyor (ama sadece o an için.)

Sonuçsuz hiçbir şeyin olmadığını düşünüyorum ve geç de olsa, bir şekilde netleşeceğini. Karar verme aşaması her ne kadar bizim dahilimizde gibi görünse de, aslında bizim dışımızda gelişiyor. Bir şeyi yapmamız gerektiğini düşünüyor ve deneme cesareti gösteriyoruz. Bu hisler, o şeyi yapmamız gerektiğinin bir işareti oluyor. Neden yapmayı düşündüğümüz şey herkesin aklına gelmiyor? Çünkü herkesin dünyadaki görevi farklı.

Aklınıza ve gönlünüze düşen neyse onu yapın. Sadece sonucun ne zaman geleceği muallaktır. Ama bir sonuç alacağınız kesindir. Boşluğa düşen her şey vakti gelince gönlünüze su serpecek olan sonuçlarıyla size geri dönecektir. İnanın! Beklemekten ve sabırlı olmaktan korkmayın…

Özlem TOPALOĞLU

Kültürel Etkinlikler Editörü-Köşe Yazarı

Konular :