KÜLTÜR MANTARI - ÖZLEM TOPALOĞLU

Subliminal Mesajlar ve Çocuklarımız

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 08.10.2013

Subliminal Mesajlar ve Çocuklarımız

Bir çocuk hayal edin… Ufacık şaklabanlıklarınızla kahkahalara boğulabilen küçük bir çocuk… Beyni tertemiz, sadece etrafında sıkça gördüğü, aşina olduğu insanlara güven duyan. Başkası kucağına aldığında ağlamaya başlayan…Her şeyden önce anne ve babasının koruyacağını ve onu hiç bırakmayacağını düşünüp sadece onların kucağında huzur bulabilen.

Bir de onların bu güven duygusuna, tertemiz ve küçük mutluluklarına karşın bizim yaptıklarımıza bakın. Her şeyi algılamaya hazır beynine ne işkenceler de bulunuyoruz öyle! O birazcık büyüyüp adımlar atıp konuşmaya başladığında, onu bağımlılıklara itiyoruz ister istemez. O biraz ağlıyor diye hemen bir ‘reklam’ buluyoruz televizyon kanallarından. Ya da içeriğinden bihaber olduğumuz çizgi filmlere bağımlı hale getiriyoruz o küçük kahramanları. Onların yaratıcılığa ve hayal kurmaya apaçık beyinlerini kalıplarla örüyor, kirletiyoruz. Onlarla ilgilenmek o kadar zor geliyor ki… Bunlar çocuk bakmayı kolaylaştırıyormuş gibi geliyor bize. Onlarla ilgilenmekten acizleşmeye başladıkça, çocuklarımızın oyalanmasını sağlamak için, onlara bilinçaltı kirlilikleri yaratan sanal eğlenceler açıyoruz ve çocuklarımızı bunlara bağımlı hale getiriyoruz.

Sonra ağaç yaşken eğilmiş, çocuklarımız çığırından çıkmış, daha ne olduklarını bilemedikleri kelimelerin, küfürlerin ve isteklerin ortasında kalmış… Medyada dönen birçok tezgâh, subliminal mesaj içeren birçok program, reklam, klipler önce sizi, sonra da dünyanın en önemli varlıkları olan tertemiz bilince sahip çocuklarınızı ele geçirmiş. (Subliminal mesaj ve 25. kare tekniği diye bir şeyi duymayan hiç kimse kalmadı ama insanlar hala bunlara inanmamayı tercih ediyor.) Bir düşünün bakalım sizin filmlerini, dizilerini, reklamlarını izlediğiniz, saçma sapan şarkılarını dilinize doladığınız o çok hayran olduğunuz insanların hangisi bu boş medya kutusunun oyuncağı? Hepsi de açık yüreklilikle söylüyor zaten çocuklarına televizyon izlettirmediklerini, kendilerinin de izlemediklerini.

Peki durum böyleyken, sizin izlemeleriniz üzerinden ve sizin beyninizi kullanarak para kazanan bu insanlara neden karşı çıkamıyorsunuz? Neden kendinize ve çocuklarınıza kendi yarattığınız tertemiz uğraş alanları oluşturamıyorsunuz?

Yeni teknoloji çağına ait çocukların nasıl büyümeye başladıklarının farkında değil misiniz? Ergenlik çağının yaş sınırının düşmesi, çocukların hormonsal gelişmelerinin hızlanması, beslenme tarzları, üretmeyi bilmeden çabuk tüketim alışkanlıkları, birbiriyle olan yarışları, zamanlıca yaşanması gereken birçok şeyin doğal karşılanarak çabuk tüketilmesi ve buna bağlı mutsuzluk, erotik birçok kavramın doğal kabul edilip dile dolanması, daha niceleri…

Hal böyle, durum vahim. Etkilenmiyorum, benim bilincimi kimse işleyemez gibi gereksiz şeylerle kendinizi yatıştırmaya çalışmayın. Durum açık ve net. Bilinçaltı oldukça hassas ve her şeyi kabul etmeye müsait. O yüzden en azından bizim geleceğimizi şekillendirecek ve dünyayı değiştirebilecek güce sahip olan tertemiz beyinlere sahip çocuklarımızı olabildiğince bu tür kirli tuzaklardan uzak tutalım. Onları, bu ucuz oyunlara alet etmeye çalışanlara karşı koruyalım. Çocuklarımızın beyninde tertemiz bir dünya yaratalım ve “dünya çocukların, çocuk gibi temiz kalanların olsun!”

Konular :