KÜLTÜR MANTARI - ÖZLEM TOPALOĞLU

Realite Hep Bir Adım Önde…

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 13.05.2013

Realite Hep Bir Adım Önde

Yüzündeki olağanüstü çizgilere bakınca hayatın ne demek olduğunu anlıyorum çocuk. Kelimelere ihtiyacım yok…

Sen o kadar güzelsin ki, bütün çirkinlikleri yok ediyorsun bir bir. Herkese güvenerek uzatıyorsun elini, sağlam bir yere yaslıyorsun sırtını ve uzatıyorsun yanağını tozpembe rüyalara. Sonra bir bakıyorsun dünyayla barışık doğan, büyüdükçe terk etmeye başlıyor seni. Çocuk ruhunu, iyi niyetli düşüncelerini korumak için dünyayla başlayan savaşın, senin asıl sınavın oluyor. Başka hayaller yaratıyorsun kendine, bunun için bile izin vermiyorlar sana. İçine kapanıyorsun, umutlarında bir parça daha koparıp alıyor yaşam. Mutsuzlukların büyüyor, oyuncak bebeklerle, küçük arabalarla ördüğün düş duvarların, temeli sağlam olmasına rağmen yıkılıyor. Realite hep bir adım önünden gidiyor çocuk.

Doğduğun yerde, seçemediğin bir yuvanın içerisinde, belki de sana hiç saygı duymayacak katı kuralların ve koşulların ortasındasın. Daha gözlerin bile tam açılamamış, farkındalığın ise uzaklarda bir diyar. Biri kolundan tutup atıyor seni sokağa, kendi kavganla baş başa kalıyorsun. Kıyaslamaya başlıyorsun her şeyi ya da o kadar bile vakit tanımıyorlar sana. Düşünmeye hakkın yok, para kazanmalısın, tozlu yolların arasında. Vücudun sokaklarla kavgalı. Gözlerin dolu dolu ama hayat sana ağlama hakkı bile tanımıyor çocuk. Elinde bir mendil, bir simit ve elinde insanların acımasızlığı… Annen, baban çaresiz ya da onlar da acımasız. Kurgunun oyuncağı olmaktan kaçamıyorsun çocuk.

6-7 yaşlarına gelmişsin, güzel kıyafetlerle yanından geçen çocukları görüyorsun okul yollarında. Senin iseelinde bir ayakkabı boyası ya da gelenekte her ne varsa… Küçücük dünyanda kazandığın üç kuruşla akşam yiyebildiğin ekmeğin mutluluğundasın. Çocuk bile olamadan, kendi kanından olan insanların sorumluluğunu taşımaya başlamışsın. Horlanmışsın, dövülmüşsün ama bunu kimseye belli etmemişsin. Yüzün, duyguların nasırlaşmış çocuk. Sana senaryonun içerisinde bu rol layık görülmüş. Mağlubiyetlerin içinde boğulacağını düşünüyorsun ama kazanacaksın. Sen hareli gözlerin sahibi ve pırıl pırıl ruhların dünyadaki yansımasısın çocuk.

Bense sana hikâyelerden, şiirlerden örülmüş cümleler hediye edeceğim. Gözlerindeki ışıkla çocukluk neşelerime kavuşacağım yeniden. Alnına öpücükler konduracağım her dakika. Ben yazdıkça sen de yazacaksın. Düşlerini en baştan, en baştan öreceksin… Ve sen dünyanın anahtarısın çocuk, kapılar seninle açılıp seninle kapanacak.

Konular :