KÜLTÜR MANTARI - ÖZLEM TOPALOĞLU

Mutsuzluktan Ölecek Gibiyiz

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 04.02.2013

Mutsuzluktan Ölecek Gibiyiz

Bazı insanlar vardır, duruşuyla, tavırlarıyla “ben güçlüyüm” diye bağırır ve çoğumuzda bu tür insanlara özenir. Peki bu kişi bu gücü nereden buluyor, bu doğuştan gelen bir yeti mi yoksa yolunu mu biliyor?

Bence bu hepimizde bulunan bir özellik fakat biz güçsüzlüğe o kadar alışmışız ki buna bile cesaret edemeyecek kadar aciz ve kendimize güvensiziz… Sürekli hastayız, sürekli sorunlarımız var. Hele ki son zamanlarda psikolojisi bozulan bozulana… Düşünüyorum da hayat mı bizi bu hale getirdi, bu kadar hassaslaştırdı. Sürekli isteklerimiz var. İsteklerimizi kolayca gerçekleştirebileceğimiz koşullar var ama yüzümüz gülmüyor, mutsuzluktan ölecek gibiyiz. Gözlerimizi o kadar kapatmışız, kulaklarımızı öylesine tıkamışız ki asıl derdi olanları görmüyoruz, duymuyoruz sorun nedir bilmeden her şeyi büyütüyoruz. Dünyanın en uyumsuz insanı olup çıkıyoruz. Sonra da hayat, çekilmesi zor, gözümüzde büyüyen ve sonunu getiremeyeceğimiz bir engel haline geliyor.

Dilimizde bitmeyen ahlar vahlarla sürekli devam eden isyanlarımızla düşünelim bir kez sırtında çocuklarını taşıyan anneleri, yeni çağa ayak uydurabilsin diye fedakârlık eden babaları… Düşünelim yaşadığımız yerlerden başka yerleri, her gün korku içerisinde uyananları, büyük sağlık sorunlarıyla savaşıp yapmak istediklerini yapamayanları... Başka insanları anlamayı bilelim. Hiçbir iyi koşula sahip olmadan mutlu olmaktan vazgeçmeyen ve güçlü duruşundan taviz vermeyen insanlar gelsin aklımıza ve karşılaştıralım bu kadar iyi şartlar altındaki acizliğimizle… Ailesini geçindirmek için erkek gibi güçlü, dikbaşlı kadınlarımız gelsin aklımıza, fedakârlıkları bitmeyen... Ve biz burada ucuz hesapların, boş uğraşların peşindeyken, bizim yaşımızdaki gençlerin memleket için şehit olmaları çıkmasın aklımızdan…

‘Arsızlık’ en kötü alışkanlıktır ve mutsuzluğun derin uçurumundan yuvarlandığımızı hissetsek dahi vazgeçemeyiz ondan… Unutmayalım ki arsızlığımız ve oyuncağımız olması gereken küçük şeylerin oyuncağı olmayı kabul edişimiz, güçsüzlüğümüzün en büyük nedeni…

Konular :