KÜLTÜR MANTARI - ÖZLEM TOPALOĞLU

Siz Hiç İhanete Uğradınız mı?

Hepimiz Aileyiz Kurumsal Icon hepimizaileyiz.com.tr
Yayın : 21.01.2013

Siz Hiç İhanete Uğradınız mı

İhanet, bir insanın kişiliğini yansıtır. Kimi bunun herhangi bir boşluk, mutsuzluk esnasında yapıldığını ya da karşı tarafın davranışları yüzünden olduğunu öne sürüp alttan alsa da, güçsüzlüğün ve karaktersizliğin en belirgin özelliğidir.

Bir ilişki kötü gidiyor olabilir, çıkmaz boyutlara ulaşabilir öyleyse karşılıklı bir kararla bu ilişkiyi bitirilmeli, en azından aradaki bağı koparan şey ihanet olmamalıdır. Çözüm arayışlarına girmeden en ufak kızgınlıkla, öç alırcasına davranışlarda bulunmak kendinizin ve karşı tarafın mutsuzluğuna neden olur. Kendinize duyduğunuz saygı azalır. Geçmesi zor olan bir suçluluk duygusu taşırsınız üstünüzde. Etrafınızdaki güven çemberleri yok olmaya başlar yavaş yavaş.

Bir de sorunu olmayan bir ilişki varken, başka biriyle yakınlaşma aşaması vardır. Bu hayatta en zor olan duygu karmaşasıdır. Ne sevgilinizden vazgeçebilirsiniz ne de yakınlaştığınız o kişiden… Böyle durumlarda yine ihanet boyutuna varmamalı olay. Zaten zamanla birine karşı daha da soğuyacaksınız ama vefalı olun seçim yaparken. Zaaflarınıza yenik düşmeden karar verin. Çünkü ilişkiniz olan kişiden ayrılıp daha sonra pişman olmanız üçünüz içinde acı verici olabilir.

Peki ihanete uğradığınızı öğrenince bir daha onu affedebilir misiniz? Aldatılmak hiçbir zaman kolay hazmedilecek bir şey değildir ve bu ilk öğrenildiği anda karşı tarafı affetmek seçenekler arasında yoktur çoğu zaman. Ama üstünden süre geçtikten sonra yaraların hafiflediği inancı, karşı tarafı haklı görmenizi sağlar. Hatta öyle bir boyuta varır ki, kendinizi suçlamaya başlarsınız.

Aşk öfkenin önüne geçer, ondan vazgeçemezsiniz. Hemcinsinizin güçlü olup, size ait olan bir şeyi elinizden almış olması sizi deli eder. Bu da ilişki yaşadığınız kişinin ayıbını görmemezlikten gelmeye çalışmanızı destekleyen bir durumdur. Sonrasında belki tekrar denemeye karar verirsiniz; fakat özellikle de aldatılan kadınsa sürekli yüze vurma, saygısızlık gibi durumlar sık sık gündeme gelir. O ilişki bir daha asla sağlam temeller üzerinde bulunmayacaktır. Yıkılan bir binanın tuzla buz olduktan sonra hangi parçanın nereye uygun olduğunu bulmaya çalışmak kadar imkânsız bir durumdur bu.

Bir ihanetten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz. İlişkinin temelinde karşılıklı güven vardır ve bu sarsılınca, tekrar denemeye ve toparlamaya çalışmak zaman kaybından başka bir şey olmaz. Unutmayın ki “hatalar affedildikçe büyür.”

Konular :