Sunulan Her Şeyi Sindirip Yutmayın
hepimizaileyiz.com.tr Yayın : 18.12.2012
Her yıl insanların odaklanabileceği, üstünde sürekli durup düşünebileceği, sembolik birçok şeyle desteklenen kehanetler ortaya atılıyor. Zaten böyle bir şeyi dört gözle bekleyen halk, olayın gerçekleşeceği düşünülen zamana kadar senaryolar yazıyor, insanlığı kurtaracak birçok düşünce öne sürüyor. Oradan tutuyor, buradan yakalıyor, yüz yıllar öncesinden deliller buluyor ve kendini bir kahraman gibi hissediyor. Konu ne olursa olsun araştırma yapıyor, çıkan kitapları okuyor, filmleri izliyor, kendini kaptırmak için bir hayli gayret gösteriyor…
İnsanların bu hali de, prim yapmaya çalışan bazı yazarlar, senaristler ve bunu değerlendirmeye çalışan birçok kişi için açık bir kapı haline geliyor. Çoğu teori, kehanet gerçeği yansıtmıyor olsa da dünyadaki vatandaşların çoğu inanmaya hazır bir şekilde bekliyor. Söylenen her şey kafi… Arama motorları araştırma için birinci sırada bekliyor…Tek yapılması gerekense, ortaya atılan konuyla ilgili videolar hazırlamak, film ve kitap tanıtımları yapmak. Olayı, kendiliğinden ilgi duyan insanlar için hazır hale getirmek.
Burada güzel olan tek şey, insanların gerçekliği olmadığını bilmesine rağmen, araştırma yapması, olayı inceleyip, kurcalayarak öğrenme yoluna gidiyor olması. Fakat sorun şu ki, ne kadar araştırma yapılırsa yapılsın ortaya atılan konu, ortaya atılan tarafından tüm beyinlere, aynı şekilde empoze edilecek şekilde kurgulanıyor.
Araştırma yapan çoğu kişi objektifliğini zor da olsa korurken, çoğu kişi içten içe ürpermeye, sunulan bu delillere inanmaya başlıyor. Farkında olmadan herkes bu olay hakkında, aynı sözleri sarf edip, aynı sonuçlara ulaşıyor. Etraflıca konuşulan bu konular daha da yayılıyor, daha da heyecan sarıyor herkesi. İşte tam bu noktada ‘araştırmak’ kelimesi tüm anlamını yitiriyor. Bazı kesim isesadece duyduklarına inanmakla yetinerek düşünülen durumun en korkuncunu gözler önüne seriyor.
Araştırma yapın, okuyun, izleyin, inceleyin, konuşun ama kendi gerçeklerinizden, doğrularınızdan vazgeçmeyin. Kenarınızda her konuda içinizi kemiren bir şüphe daima olsun. Sadece gündemde olan kehanetler için değil, küçük çaplı gibi görünen birçok şeyde de, sizi inandırmaya ve ikna etmeye çalışacaklarını aklınızda bulundurarak gücünüzü ve soğukkanlılığınızı koruyun. Size sunulan her şeyi sindirip yutmayın.
Sadece gündemde olan şeyleri kuru kuru düşünmeniz, bununla oyalanmanız, hatta bu kadarına bile üşeniyor olmanız dünyaya misafirlik yapıp gitmekten başka bir anlam ifade etmez… Siz gelip, yiyip içip, giden insanlardan olmayın. Asıl düşünmeniz gereken ve çözüm bulmanız gereken konulardan uzaklaşmayın.
Unutmayın, onların söylediğinin dışında sizin de kendiliğinizden söyleyebileceğiniz iki kelimeniz yoksa ülke için, dünya için hiçbir şey yapmıyorsunuz, demektir.
